Budapeşte de gezilmesi görülmesi gereken yerler

Macaristan Orta Avrupa’da Türkiye’nin yedide biri kadar büyüklükte bir halk cumhuriyeti. Macaristan Cumhuriyeti ya da kısaca Macaristan, Avusturya, Slovakya, Ukrayna, Romanya, Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya ile komşu olan, denize kıyısı olmayan, Avrupa Birliği üyesi bir ülkedir. Orta Avrupa ile Balkanlar arasında bir ovaya yayılan Macaristan, Türk'lerin son 400 yıllık tarihinde yakın ilişkiler geliştirmiş oldukları bir ülkedir. Berlin’den sonra Orta Avrupa’nın en büyük ikinci şehri olup, Macaristan nüfusunun beşte biri de burada yaşamaktadır. Nüfusu 2 milyonun üzerindedir. Orta Macaristan’ın kuzeyinde, Tuna Irmağı üzerindedir. Irmağın batı (sağ) kıyısındaki Buda, doğu (sol) kıyısındaki Peşte ve Buda’nın kuzeyindeki Obuda şehirlerinin 1873’te birleşmesiyle Budapeşte ismini almıştır.

Kanuni Sultan Süleyman tarafından ilk olarak 1526’da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık bir Türk hâkimiyetinden sonra 1686’da elden çıkmıştı. Türk idâresi sırasında, Karadeniz üzerinden Tuna yoluyla İstanbul’dan nispeten kolay ulaşılan bir beylerbeyilik merkezi olduğundan kolayca Türkleşmişti. Ticâret yollarının birleştiği bir yerde bulunan Budin ve Peşte, bir taraftan zengin bir ticâret şehri görünümü alırken, burada kurulan çeşitli vakıflar bu Orta Avrupa şehrine bir Osmanlı yerleşim merkezi manzarası vermişti. 1662 yılında burayı ziyâret eden Evliyâ Çelebi’nin Seyahatnâmesi’nde Budin ve Peşte’nin etraflı bir tasviri bulunmaktadır.

Evliyâ Çelebi, Buda’da 25 câmi, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten bulunduğunu bildirmektedir. Bunların çoğu bugün ayakta değildir.Sokullu Mustafa Paşanın yaptırdığı Mustafa Paşa Câmii ve Türbesinin Mimar Sinan’ın eseri olduğu bilinmektedir. Budapeşte, Macaristan’ın siyaset, fikir ve iktisat merkezidir. Tuna kıyısında büyük bir liman ve Avrupa’nın kavşak noktalarından biri olmuştur. Târihî gelişimin verdiği birikim sonucu nüfusun yarısı hizmetler sektöründe diğer kesimi de sermaye ve sanâyi alanındadır.

Budapeşte coğrafî konumu, târihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Şehir Tuna’nın sağ (Buda) ve sol (Peşte) kıyısı şeklinde iki bölüme ayrılmıştır. Tuna’nın sol kıyısında Buda şatosunun çevresinde, parklarla süslü modern caddeler ve târihî semtler uzanır. Şehrin beyni ve büyük semtler ise Tuna’nın sağ kıyısındaki ovadadır. İkinci Dünya Savaşında Budapeşte büyük bir hasar görmüştü. Fabrikaların ve meskenlerin neredeyse tamamı ya yıkıldı veya hasar gördü. Bütün köprüler yıkıldığı için ulaşım da durmuştu. 1945’te Sovyet orduları Budapeşte’ye girdiğinde nüfus dörtte biri kadar azalmıştı. Şehrin inşâsı yıllar sürmüştür.

Eskiden ekonominin merkezi Buda iken 19. yüzyıldan sonra ticâret etkinlikleri Peşte’ye kaymıştır. Büyük bankalar, ülkedeki yabancı şirketlerin çoğu ve en güzel mağazalar Peşte’nin Belvaros semtindedir.

Tarihten dip notlarla Budapeşte nin Osmanli daki yerine göz atarsak,

Serdar-i Ekrem Ibrahim Pasa, sehri kusatmaya aldiginda Kurban Bayrami'nin üçüncü günüydü. Düsman eman dilemek zorunda kalmisti. Pasa, kale anahtarlarini padisaha gönderdi. Bunun üzerine padisah kalenin zapti ve hazinenin muhafazasi için on bin asker yolladi. Ertesi gün de bizzat kendisi sehre girdi.
Böyle bir kaleyi gözler görmüş degildi. Çarşı pazarı zengin ve ferahti, evleri saray gibiydi, sokaklari ise genisti ve mermer döseliydi. Padisah yürüdü, kral sarayina girdi. Saatlerce seyrettikten sonra dedi ki:
- Ah n'olaydi, bu saray Istanbulumuzda, Sarayburnu'nda olaydi!
Ve ardindan ekledi:
- Allah ile ahdim olsun, bu gaza mali ile Kudüs'e ve Medine'ye birer kale yaptirayim ve Istanbul'a kemerlerle su getireyim.
Kudüs'te ve Medine'de kale kalmadiysa da, ahdini yerine getirdigine Kemerburgaz su kemerleri sahittir. Padisah gezintisine devam ederken sehir halkindan biri yanina yaklasti ve saray disinda bir kisim askerin halka zulmetmekte oldugunu bildirip yardim istedi. Bunun üzerine koca sultan sarayin duvarina kendi el yazisi ile bir beyit yazdi. Beyit, sehir 150 yil sonra elden çikana kadar o duvarda durdu.
“Gâziler meskenidir, bunda bey'im gayrulmaz / Bunda zulmedenin âkibeti hayrolmaz.”
Zira adalet karsisinda bey de, pasa da birdi, hiç kimse kayrilmazdi ve zalimin sonu kendisi için asla hayirli olmazdi. 
Osmanli mülkünde İstanbul, Bursa ve Edirne'den sonra en sevilen siehir burasıydı. Çok sevildigi, için “Nazli Budin” denirdi. Yani böylesine mamur, böylesine bayindir bir yerdi. Nasıl öyle olmasin ki? Bu ülkenin Ilimler Akademisi tarafindan ortaya çikartilip yayinlanan bir belgeye göre, Osmanli Devleti bu topraklara hakim oldugu devirlerde, halktan yillik 7 milyon akçe vergi toplayip, yine yillik 7 milyon akçe yatirim yapiyordu. Budin neresi çikartamadiniz degil mi? Macaristan'in ortasinda, Tuna nehrinin üzerinde iki büyük ve güzel sehir vardir. Buda ve Peste. Iki sehir, 19. yüzyilda birlesmis, Budapeste adıyla Macaristan'in baskenti olmuştur. İste Macarların Buda dedikleri nehrin batısındaki yer bizim “Budinimiz”dir. Peki ya Budin'in kuzeyinde bir sınır kalesi olan Estergon'u bilir misiniz?.. Hani su marşı, mehter kösünü gümbür gümbür gümleten, akincilarin cirit attigi, Viyana'nin bir adim berisindeki Estergon'u? Ya da Kanije'yi veya Mohaç ovasini... Ve dahi Kanuni'nin iç organlarinin defnedildigi, sonradan Avrupalilarin üzerine kilise diktikleri Zigetvar'i?

Osmanlılar Rumeli'ye geçtikten sonra karsilarinda daima Macarlari gördüler. 1364 yilinda baslayan Osmanli-Macar savaslari, 150 yillik büyük bir mücadeleden sonra Macarlarin Mohaç meydaninda yenilgisiyle noktalandi (1526). Osmanlilarin bölgedeki hakimiyeti 150 yil sürmüs, onlarin çekilmesinin ardindan Macaristan, Habsburg hanedaninca yönetilmistir. Macarlar Avusturya boyunduruguna karsi 16. 17. ve 18. yüzyillarda isyan ettiler ve her defasinda agir bozguna ugradilar. Osmanli devleti Nemçelilere karsi Macarlara büyük destek vermistir. Uzun yillar süren bagimsizlik mücadelesi sonucunda Avusturya-Macaristan Imparatorlugu kurulmustur. Birinci Dünya Savasi'nin baslangicinda Imparatorluk dagilmis ve gerek bu esnada gerek savas boyunca Macaristan, topraklarinin üçte ikisini kaybetmis ve sonuçta denizden yalitilmis, 93,000 km2 genisliginde bir yüzölçümüyle sınırlanmıştır.

Macaristan Budapeşte Tatil ve Tur Rehberi. © 2013 Tüm Hakları Saklıdır.